Kılıçdaroğlu Görevini yapmıştır.. Yeniden yapar da..

● Ardahan Gazetesi

Ardahanlı gazeteci ve yazarlar Ardahan Gazetesinde yazmaya devam ediyor. Ardahan'lı Gazeteci, Yazar Fakir YILMAZ'ın bu haftaki.yazısı keyifli okumalar,


Kılıçdaroğlu Görevini yapmıştır.. Yeniden yapar da.. 

CHP’nin DEM’in de desteğiyle başta Ardahan’da olmak üzere ülke genelinde bir çok belediyeyi aldığı bir önceki ve son yerel seçim sonuçlarına ve Akşener’in ‘Oynamıyorum’ diyerek kalktığı masa yüzünden son anda dengelerin değiştiği cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine baktığımızda, Göle Federasyonunun kongresi gibi Büyük Kurultayı hala tartışılan ve Ardahan üniversitesinde ki ‘Müteahhitte Özel bodrum’ denen kütüphane inşası gibi şaibeli den en ve mahkemelik olan önümüzde ki 30 Haziran’da yeniden CHP’nin başına geleceği muhtemel denen Kürt, Alevi Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerin artacağı, hatta hainlikle, kayyumlukla suçlanacağını hepimiz bilmekteyiz.
Ve Ardahan’ın eski gelini Kaftancıoğlu’nu da kendisine gölge görüp, yıprattıran İmamoğlu başta olmak üzere birçokları tarafından arkadan bıçaklandığını söyleyen aynı Kılıçdaroğlu’nun demokrasi ve eşitlik adına ortaya koyduğu ama görünmek  istemeyen o önemli çaba ve tavırları ile bana göre ülkemiz demokrasisine büyük katkı sunmuş ve o seçimlerde gerekeni yapmış ve eleştirilmesi gerekenin kendisi değil, bugün hala aynı yerde duran ve kozmik odasındaki ulusalcı tayfanın engellerine takılan CHP’nin 100 yıldır değişmeyen zihniyeti olmalıdır.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduğundan bu yana değiştirmeye, demokratlaştırmaya ve gerçek sol bir parti yapmaya ve ‘Sınırlarımıza kadar geldi, geliyor’ denen İsrail’in İran’a saldırması ile bugünler de çok konuşulan ‘iç kale’ meselesini o dönem gerçekleştirmeye çalışırken, Karaoğlanlı dönemlerde ki Ecevit  gibi ulusalcıların takosuna takılan CHP’nin kendini yenilemeyen bu zihniyetine yenilmiş ve ‘Kılıçdaroğlu yüzünden’ denen ama benim ‘asıl kayıp ettirenlerin ulusalcı tayfadır’ dediğim bir seçimin daha kayıp edilmesinin önüne geçememiştir.
Nasıl mı?
CHP’nin kurulduğundan bu yana ortaya koyduğu katı devletçilik anlayışı ile bugüne kadar başta Kürtler olmak üzere muhafazakâr kesimi hep kendinden uzaklaştırmış, en son olarakta devrimci, Kürt ve demokrat kimliğine sahip insanları kendisinden küstürmüştür.
Çünkü CHP laiklik adı altında bu ülkede ki kırsal kesimi ‘Benim oyumla çoban’ın pardon köylünün oyu aynı değil’ diyerek, seçmeni hep aşağılamış, kırmış, iş adamına, sanayiciye sömürgeci olarak bakmış, Kılıçdaroğlu gibi işçi kesimi üzerinde etkisi büyük olan iş adamları ile istenen diyalogu kuramamış, iş adamlarını olduğu gibi toplumu Menderes’in, Demirel’in Erbakan’ın, Özal’ın, Türkeş’in ve son olarak da Erdoğan’ın kucağına olmasa da yanına itmiştir.
CHP özgürlük, laiklik derken samimi eşitliği, kardeşliği, din kardeşliğini unutmuş, sahil kenarında ki bir grup dışında insanlara ulaşamamış, halk, hak, hukuk, din kardeşliğinde eşitlik denen anlayışı Cumhuriyet’in düşmanları olarak görmüştür. Ve bunları genel başkan olduktan bu yana değiştirmeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nu da yemiş, yenmiştir.
Ve aynı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşit demokrasi adı altında ortaya koyduğu ve DEM dâhil, sağcı, milliyetçi (iyi parti), solcu (tip, sosyalist partiler), muhafazakar (deva, gelecek, fazilet partisi) denen muhalefeti ‘Altılı masa’ denen bir masada araya getirme çabasına da kızan, tepki koyan yine aynı ulusalcı CHP zihniyeti ve altılı masada olan partilerine rağmen ‘Alevi yetmedi Kürt Kılıçdaroğlu’na oy vermedim’ diyen sözde kardaş, ama bu ülkenin gerçek kardeşliğini istemeyen sahtece ‘vatan-millet-sakarya’ diyen asıl hainler olmuştur.
Ve aynı Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye yani bugün AK Parti ile hatta MHP ile birlikte yol aldıklarıyla eleştirilen DEM’e gitmesinin adeta suç olduğunu ve en azında Erdoğan’ın bugün verdiği gibi birlikte CHP-HDP-DEM’in birlikte bir fotoğraf vermesinin önüne aynı zihniyet engel olmuş, CHP’nin değişmesine gerçek anlamda bir halk partisi olmasına engel olan CHP’nin kozmik odası olmuştur.

Ha unutmadan 30 Haziran’da yurt dışında olacağını duyduğumuz Özgür Özel’in de o dönem CHP Grup Başkan Vekili olduğunu ve Gelecek, Saadet, Deva gibi partisinin meclise girmesine vesile olduğu ve özelimde beni de yanıltanlar gibi sonrada saçlarını sarıya boyayan Meral Akşener’de CHP gibi Kılıçdaroğlu’nu anlamamış, ‘Sen benim partimin seçimlere girmesi için gerekeni yaptın. Bende senin başkan olmanı destekliyorum..’ dememiş, kendisi ayrı telden çalarken bugün yeniden CHP’ye katılan İnce gibilerinin de içinde olduğu bir çokları gibi kendisi de tarihe gömülmüştür.
Bu nedenle 30 Haziran’da olur ya kayyuma değil, Kılıçdaroğlu’na teslim edilecek olan CHP’nin bundan zararlı çıkmayacağı ve yeniden diyerek belki iktidar olacağını da not etmesi gerekenlerin başında gelenlerin, dün Kılıçdaroğlu’cu, bugün İmamoğlu ve Özgür Özel’ci olanlar olduğunu da buraya, bu yazıya not olarak düşelim ve Özgür Özel’in yurt dışında izleyeceği 30 Haziran’da verilecek olan kararı hep birlikte bekleyelim derim..
Fakir YILMAZ


Ardahan Gazetesi şimdi yeni adresinde, www.ardahangazetesi.tr
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu