"Eski Türkiye Zordu"
Öztürk, "Eski Türkiye zordu. Bir zamanlar 'Kürt' demek yasaktı; adımızı andığımızda, 'Kürt diye bir ırk yok' deniliyordu. Varlığımız inkâr ediliyor, kimliğimiz görmezden geliniyordu" sözleriyle geçmişteki zorlu günleri dile getirdi. Ancak, "ikinci Türkiye'nin 100. yılında, bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız" diyerek bugünün farklı dinamiklerine dikkat çekti. "Dün yok sayılan Kürtler, bugün herkesin görmek istediği, herkesin çağırdığı bir halk haline geldi" ifadelerini kullanan Öztürk, bu değişimin ironik bir şekilde "olmayan" Kürt'ün bugün her yerde varlığını haykırmasıyla sonuçlandığını belirtti.
"Hâlâ Eksik Bir Yüzleşmeyle Karşı Karşıyayız"
Öztürk, tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, halen "eksik bir yüzleşmeyle karşı karşıya" olunduğunu vurguladı. Siyasi partilerin bile Kürtlerle yan yana görünmekten kaçındığını, Kürtlerin adıyla anılmaktan çekinildiğini söyledi. Bu durumun, hakikatin tam anlamıyla kabul edilmediğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.
"Bu Kez Farklıyız"
Öztürk, Türkiye'nin ikinci yüzyılında Kürtlerin yine aranan bir güç olduğunu ancak bu kez bir farkla sahnede olduklarını dile getirdi. "Bu kez biz dönüşmeyecek, ayrıştırılmayacak, kolay lokma olmayacağız" diyen Öztürk, Kürtlerin artık geçmişin acılarını unutmadan, geleceğe umutla yürüyen bir halk olduğunu vurguladı.
"Birlikte Güçlü, Birlikte Özgür Olacağız"
Konuşmasının sonunda, "Kürt Kürttür" şiarıyla inancı, mezhebi ve aidiyeti ne olursa olsun tüm Kürtlerin bir araya geleceğini belirten Öztürk, "Biz bu yolda; geçmişi unutmadan, geleceği inşa ederek, birlikte güçlü, birlikte özgür olacağız" mesajını verdi.